[Sonic x Shadow Generations]

Oyun kapağı

Giriş

Sonic serisi kuşkusuz oyun dünyasının en çalkantılılarından. 90'larda kurduğu imparatorluğunu 3.Boyuta geçmesiyle birlikte yavaş yavaş kaybeden Sonic, eski hızını ve ivmesini oynanışının aksine bir daha kazanamadı desek yeridir. Gerek oynanış, gerekse de senaryo anlamında her geçen yıl belirli istisnalar harici bir öncekinden daha vasat, daha bile bayık içerikler ortaya çıkarttı. İşin üzücü kısmı, yeterli vakit ve azıcık vizyon ile bu seri bambaşka noktalara gelebilirdi. Hem Sega CEO'ları, hem de Sonic Team'in başındaki kişiler her daim yanlış kararlar silsilesi ile bir şekilde kirpiyi yoldan çıkartmayı başardılar. Yapımcı ekibin yanında bu durumdan en üzgün ayrılan kişilerden birisi de bendim tabii ki. Bırakın türe olan atılımımın bu seri olmasını, oynadığım ilk video oyunu, tarayıcılardan neredeyse hepimizin vaktinde oynadığı Sonic Advance oyunu idi. Ardından bu atılımım hiç değişmedi desem yeridir. Her yeni jenerasyona geçtiğimde sanki Sonic de benimle birlikte büyüyormuş gibi hissediyordum. Sonic hem maskot karakterlere olan düşkünlüğümün, hem de favori türüm olan platformera ön ayağım olmuştu adeta. O yüzden istesem de istemesem de bu mavi kirpi benim için hem varlığıyla hem de oyunlarıyla oldukça önemli bir yere sahip.

Fakat bugünkü konumuz Sonic'in kendisi değil, oyuna ismini veren 3.ana karakterimiz Shadow'a ait. Sonic'i de incelemek isterdim fakat düz Generations'ı sevsem de benim için de o kadar özel bir yanı yok. Genel anlamda tutarlı ve güzel bir Sonic oyunu, hepsi bu. Ama dediğim gibi konu şu anda Sonic değil, Shadow. Serinin durumundan daha üzücü tek bir şey varsa, o da istisnasız Shadow karakterinin hem yapımcı ekibin, hem de fan kitlesinin gözündeki pozisyonu idi. Ekiptekiler bu karakteri asla ne noktaya getirmek istediğini bilemiyor, adeta karakteri ileri taşımaktan korkuyorlar gibiydi. Hem vizyonsuzluk hem de kötü yönlendirmenin birleşimiyle karakter Sonic The Hedgehog(2006)'dan beri tek bir adım ileri gidemiyor, aksine tersine koşuyordu. Ama bu sefer gerçekten de söyledikleri gibi, karakter adeta küllerinden doğmuştu. Bu şu ana kadarki önümüze sunulan en iyi, en doğru, en yerinde Shadow The Hedgehog portresiydi istisnasız. Gerek senaryosu, gerekse de oynanışıyla hem kendisini hem de seriyi öteki adıma taşıdı desem abartmış olmam muhtemelen.

Senaryo

Shadow karakteri üstte bahsettiğim birçok olumsuz sebeple beraber, senaryo bazında tanıtıldığı vakitten beri 2006 yapımı haricinde hiçbir zaman parlayamadı. Bunu şu yüzden söylüyorum: Hiçbir doğru karar olmadığı için karakterin hikayesine dair neyin canon, neyin non-canon olduğu oldukça muğlak. Sonic senaryosuna dair bahsedebileceğim çok bir şey yok aslında, hatta incelemenin bu bölümünü koymayı bile düşünmemiştim doğrusu fakat az önceki bahsettiğim durum fikrimi değiştirip kısaca bahsetme ihtiyacı duydurdu. Ben tükettiğim içeriklerde canon/non-canon kavramlarına oldukça takan bir insanım. Yazarlar içeriklerine dair neyin geçerli olup olmadıklarını bilmedikleri anda ben hem içeriklerden, hem de karakterlerden bir hayli kopuyorum. Bunu şu yüzden tekrar söylüyorum: sonunda bu oyunla birlikte karaktere dair nelerin canon/non-canon olup olmadığını bir nebze de olsa öğrenmiş durumdayız, ve bu muhteşem bir konu. Canon unsurların yanı sıra seride şu ana kadar görülmemiş seviyede sinematik bir sunum var. Bu tabii ki senaryosuyla öne çıkan oyunlar için çok da üst düzey sayılabilecek seviyede değil, fakat seri için atlanılan kademe bambaşka düzeyde. Serinin neredeyse son 20 yıl çıkmış oyunlarının aksine bu sefer karakteri kasıntı sinir bozucu yapmak yerine gerçekten de kişiliği olduğunu gösterdikleri içinse tekrardan kutluyorum Sonic Team'i. Bu kutlamalara yazının devamında devam edecek olmamızın sevinciyle, şimdi oyunun asıl etli kısmına geçiyorum, oynanışa.

Oynanış

Shadow'un oynanışı da serinin güncelde temel aldığı boost mekaniği üzerine kurulu ve şu ana kadar bunu net şekilde en iyi uygulayanı. Frontiers ile temel aldıkları yolu beğenmiş olsam da uygulamada teknoloji demosundan hallice olduğu için hala daha o kadar içime sinmiyor. Fakat Shadow'da eski formülü kullanmalarına rağmen Frontiers'ın üstüne çıkabilmiş olmaları büyük bir başarı, ufak da komedi unsuru doğrusu. Temel boost formülü artık eskimiş ve ekşiyeli hayli zaman olmuş, Shadow Generations ise bunu serinin Unleashed'den beri ihtiyaç duyduğu muazzam bölüm dizaynı ile kurtarmış. Serinin gördüğü en ama en iyi bölüm dizaynı çok net Shadow Generations'ta bulunuyor. Refleksleri test ediyor, zorluk konusunda Unleashed gibi delirtmiyor, tekrar oynanılabilitesi oldukça yüksek, birçok farklı harika rota sunuyor. Süre bazında da ne kendisinden öncekiler kadar kısa, ne de Unleashed kadar dudak uçuklatıcı seviyede uzunlar. Anlayacağınız, her şey tam tadında. Genel bölüm dizaynının yanı sıra uzun süredir serinin görmediği kalitede basit ama eğlenceli bosslar da ağızda hoş bir tat bırakıyorlar. Şimdiye kadarki en iyi Hub World'ün bu oyunda olduğuysa ayrı bir detay tabii ki. Mekanikler o kadar güzel çalışıyorlar ki en az birkaç saatimi Hub World'de geçirmiş olabilirim. Hazır bahsini açmışken mekaniklere de geçebilirim sanırsam çünkü o da serinin rönesansı kıvamında. Unleashed'den bu yana neredeyse üzerine hiç ama hiç yeni mekanik almayan seri, gelişmek için Shadow'u beklemiş herhalde. 5-6 saat uzunluğundaki oyuna neredeyse saat başına yeni mekanik ekleniyor ve bir tanesi hariç hepsi o kadar keyifliler ki, oynamaya doyamadım neredeyse. Her biri bölümlere bambaşka tat katıyorlar ve kullanması da bir o kadar keyifliler. Bölüm dizaynına dair çok hoşuma gitmeyen tek konu 2D kısımlar sanırsam. 3D bölümler o kadar harikalar ki, 2D'ye geçtiğim an tempo hafifleyip düşmeye başlıyorlar. Keşke sadece 3D bölümlere odaklarını verselermiş Sonic Team.

Görsellik

Görsel olarak Sonic serisi kör birisinin bile anlayabileceği üzere hiçbir zaman o kadar iyi olmadı sanırım. Bunu Unleashed ile kırar gibi oldular 2008'de, muhteşem animasyonları, karakter detayları ve motorun getirdiği görsel kalite ile. Fakat sonrasında Seri hep bir duruladı ve rayına oturtamadı kendisini. Görsellik konusunda da Shadow için yukardaki gibi büyük konuşabilsem keşke ama maalesef o konuda çok bir seviye farkımız yok. Malum bu oyun 2012'de çıkmış ana oyunun bir remaster'ı, o yüzden tabii ki çok büyük bir fark almayacağı barizdi. Ama yine de belli bir seviyede görsel olarak yukarı çıkmış olmaları da bir şey. Fakat görselliğin getirdiği en büyük konu uzun süredir görmediğimiz pre-rendered cutscene'ler olabilir. Gerçekten bir şeyler anlatmaya çalışan Sonic oyunlarını o kadar özlemişim ki... Frontiers ile bu konuya geri dönmüştük evet ama onun arasahneleri çok da başarılı değillerdi.

Müzikler

Müzik konusunda Sonic serisinin adını duymayan veya kalitesinden bihaber olan insan yoktur diye düşünüyorum. Seri ne konuda hayal kırıklığına uğratırsa uğratsın, nerede batırırsa batırsın müzikleri konusunda asla ve asla şaşırtmıyor. Neredeyse 35 yıldır nasıl hiç kaliteden ödün vermeyebilir asla ve asla anlamıyorum ve sorgulamak da istemiyorum açıkçası, çünkü bu yönünü seviyorum. Bir oyunun hiçbir şeyini sevmesem bile müziklerine bayıldıysam benim için ayrı bir yere sahip olabiliyor o içerik(bkz. Final Fantasy 7: Crisis Core). Neyse ki bu yıllar sonra "En azından müziklerden kurtarıyor" diyeceğim bir Sonic oyunu değil, çünkü her şeyiyle beraber müzikleri de harika. Özellikle All Hail Shadow müziği... Serinin geleneği olan ana tema müziğini finalde orkestral duyma konseptine bayılıyorum, ve uzun yıllardır da All Hail Shadow için bu durumu bekliyorum. Sonunda bu oyun ile gerçekleştiği için de ayrı bir mutluyum.

Kapanış / Kısa Özet

Sonic oyunlarından mutlu ayrılmayı çok özlemişim gerçekten. Çocukluğumdan beri "Bu oyun olmuş..." dediğim bir Sonic oyunu oynamıyorum sanırım ve o tabuyu bu oyun kırdı galiba. Gerek fan service'i ile, gerekse senaryoda yıllardır akıllarda bulunan birkaç soru işaretini kapatmasıyla, gerekse de muazzam oynanış ve bölüm dizaynıyla serinin son yıllarda gördüğü net şekilde en iyi yapımı. Sonic'in doğru vizyon ve yeterli süre ile ne kadar başarılı olabileceğinin örneğini bence Sega da görmüş olmalı ki oyun daha ilk haftasından inanılmaz sattı. Lütfen bu başarıyı gözardı etmeyin.

Puan

9/10